Uzun zaman olmuş yine. Bu defa yazacak bir şeyler pişirememekten değil, fazlasıyla pişiriyor olmaktan. Yemek işlerine yoğun bir şekilde girince yemekle ilgili aktiviteler de darbe aldı. Terzinin söküğü, benim bloğum. Dikilemedi, yazılamadı.
Arada basit tarifleri Instagram’da yazıveriyorum, @doğalvekolay kullanıcı adıyla. Bu tariften de orada bahsetmiştim. Öğleden sonralarımın kahramanı atıştırmalık diye. Hem tatlı olacak, hem enerji ihtiyacımı karşılayacak, kolay yapılıp, kolay taşınacak, eh bir yandan da bana biraz faydası olacak gibi çok fazla beklentimi karşıladığından, türlü türlü protein/enerji topları yapıyorum uzun zamandır. Daha önceki blog yazılarımda da bahsetmiştim, uzun uzun fayda yazıları yok benim bloğumda. Hatta yiyeceklerin içinde bulunan bir maddeye odaklanıp, çılgınlar gibi onun tüketildiği dönemlerde özellikle tarif vermekten çekiniyorum. Ortalığın biraz durulmasını bekliyorum. Malzemelerin içeriklerini araştırır, size olan faydasına kendiniz karar verirsiniz. Benim kendi bazı ihtiyaçlarım, tercihlerim var. Onlar doğrultusunda oluşturuyorum tariflerimi. Hepsininin başında tadının güzel olması geliyor. Tarif verirken de birebir uygulanmasından çok fikir vermesini amaçlıyorum. Ben diğer tariflere öyle yaklaşıyorum diye belki.

Atıştırmalık konusunda genelde tuzludan yanayım. Ama canım tatlı çektiğinde elimin altında bunlardan varsa yaşadım! Bayıla bayıla yiyor, bir de üstüne sonrasında iyi hissediyorum. Bu tarifin içindeki mazlzemelerin bir ikisi Türkiye’de bulunmakla birlikte çok yaygın değil. Matcha’yı (toz yeşil çay) dört beş yıl önce kullanmaya başlamıştım. Önceleri Matcha’da beni cezbeden herşeyi kolayca yeşile boyaması olmuştu. Yemyeşil dondurmalar, tatlılar kurabiyeler yapmaya bayılıyordum. Daha sonra tadını ve kahve gibi hafif dirilten özelliğini sevdim. İsterseniz tarifte matcha yerine çiğ toz kakao da kullanabilirsiniz.

Bu minik topların ana bileşeni bir tür kuruyemiş (badem, kaju, fıstık, vs.) ve onları hem tatlandırıp hem de bir arada tutan hurmalar. Diğer malzemeler zevk ve ihtiyaca göre ikameye açık. Hindistancevizi yağının da bir fonksyonu var. Kolay yuvarlanmasını, ve çatlamadan kolay saklanmasını sağlıyor. Benim için tadı da bir artı. Hindistancevizi yağı yerine tahin de güzel olabilir.


Yeşil Çaylı (Matcha) Enerji Topları

( Yaklaşık 12 top için)

1 şu bardağı kabuksuz çiğ badem

8 adet hurma

1 çaykaşığı (5gr) Matcha

1 yemek kaşığı (15gr) protein tozu (ben kenevir proteini kullandım)

2 yemek kaşığı keten tohumu

2 çay kaşığı hindistancevizi yağı
Tüm malzemeleri blenderde karıştırıp, küçük toplar yapın. Yağlı kağıdın üzerine dizip buzdolabında saklayın. İsterseniz topların üzerini matcha tozu, hindistan cevizi veya herikisinin karışımı ile kaplayabilirsiniz. Buzdolabında yaklaşık bir hafta saklanabilir.

Revize Karnabahar Yemeği

Eylül 29, 2015

Kıymalı karanabahar yemeği vardır ya…çocukken en zor yediğim yemekti! Ondandır belki çok uğraşıyorum karnabaharla. Daha önce de yazmıştım, suyla temas etmeden pişirilince karnabahar bir anda bayıldığım bir yemeğe dönüşebiliyor. Bu tarifte de aynı şekilde fırında pişti karnabahar ‘ekmek’leri. Üzerine kavrulmuş kıyma, en üzerine de sarmısaklı yoğurt koydum. Bir de kırmızı biberli tereyağı eritip döksem daha da muhteşem olurdu kesin. Ben biber, sumak ve naneyi elimle serpiştirdim sadece.

Altındaki karnabahar ‘ekmek’leri, geçtiğimiz yıllarda yemek bloglarında fırtına gibi esiyordu. Karnabaharı mutfak robotundan geçirip un haline getirmeyen kalmamıştı. Glutensiz pizza arayanların önüne böyle bir tarif illa ki çıkmıştır. Bu tariflerin çoğunda yumurtaya ek olarak, glutensiz unlar, maya, peynir gibi malzemeler de var. Ben bizim kıymalı karnabahar yemeğinden çok uzaklaşmamak için sadece yumurta ve tuz koydum. Sonuç mükemmel! Bu defa deneme amaçlı yaptığım için pek fazla özenmedim. Bir dahaki sefere, daha düzgün yuvarlaklar ve standart bir kalınlık tutturmayı hedefliyorum. Sulu karnabahar yemeğinin malzemelerine sadece tek bir yumurta eklenince böyle bir güzelliğe dönüşüyor olması çok hoşuma gitti. Benim için büyük yenilik!!

P1010463

Revize Karnabahar Yemeği

Alt ‘ekmek’ler için:

½ orta boy karnabahar

1 yumurta

tuz

Üzerinin kıyması için:

250 gram yağsız dana kıyması

1 orta boy soğan

1 diş sarmısak

1 yemek kaşığı zeytinyağı

tuz, karabiber, toz kırmızı biber

Servis için:

Sarmısaklı yoğurt

Nane, sumak, pul biber

Fırını öncede 220 derece ısıtın.

Orta hararetli ateşe koyduğunuz tavada zeytinyağını kızdırın. Tavaya önce soğanları, daha sarmısakları ve en sonunda kıymayı koyup iyice kavurun. Tuz ve baharatları ekleyip tekrar karıştırın ve altını kapatın.

Karnabaharları çiçeklerine ayırıp, mutfak robotundan geçirin -irmik görüntüsüne ulaşana kadar. Suyunu avucunuzla sıkarak ayrı bir kaba alın. Üzerine bir yumurta ve biraz tuz ekleyip iyice karıştırın.

Karışımı sekiz parçaya ayırıp, pişirme kağıdı serdiğiniz iki adet tepsiye 15cm çapında ve yarım santim kalınlığında daireler şeklinde yerleştirin. Üzerleri hafif kızarınca ve iyice kuruyuncaya kadar, yaklaşık 20-25 dakika kadar fırında pişirin.

Tabağa önce karnabahar ‘ekmek’lerini, sonra kavurduğunuz kıymayı, en son da sarmısaklı yoğurdu koyun. En üstüne pul biber, sumak ve nane serpebilirsiniz.

P1010445
P1010449 P1010452

P1010457

Brokkolili Kinoa

Temmuz 10, 2015

Karnabaharı mutfak robotunda incecik çekerek yapılan tarifler heryerde çok yaygın. Hatta karbonhidrat yemeyi kısıtlayan diyetlerde karnabaharı bu şekilde inceltip karbonhidrat yerine kullanmak çok popüler. Benim öyle bir niyetim yok ama oradan aldığım fikirle çiğ brokkoliyi un ufak edip, çeşit çeşit salatalara yan yemeklere ekliyorum. Biraz önce yayınladığım limonlu balığın yanıda da aynen bu usulde bir eşlik yapmıştım. Buzluğumda hep hazır olan haşlanmış kinoalardan bir poşet çıkarıp, robottan geçen brokkoliye karıştırdım. Üstüne de en basitinden bir sos! Hem kolay, hem hafif, hem de bol vitamin ve mineralli!! Ben esnaf lokantalarındaki pilav gibi servis etmişim dün aksam.. Elimde de bir tek bu fotoğraf var!! Siz eminin daha şık bir şekilde sunarsınız.

P1010359

Brokkolili Kinoa

1 küçük top brokkoli (yaklaşık 350 gram)

1.5 şu bardağı haşlanmış kinoa

Sosu için:

1 dış sarmısak

2 yemek kaşığı zeytinyağı

½ limonun suyu

deniz tuzu

Brokkoliyi mutfak robotunda köftelik bulgur inceliğinde çekin. Haşlanmış kinoa ile karıştırın. Sos malzemelerini de ayrı bir kapta karıştırıp brokkolili kinoanın üzerine dökün. İyice karıştırın. Servis etmeden önce sosu iyice çekmesi için biraz bekletin.

Dün Instagram hesabmda akşam yediğimiz balığın resmini koymuştum. Bugün talep geldi, tarifini yazıyorum. Zaten çoğu kişinin başvurduğu bir usüldür diye tahmin ediyorum. Benim en sık yaptığım balık tariflerinden biri. Özellikle beyaz etli fileto balığı en çok böyle yaparım. Başlangıçtan bitişe 20-25 dakikada hazırlanıyor. Hafta içi yemekleri için ideal, ama birazcık özenir -mesela benim gibi maydanozu boca etmek yerine biraz daha ince keser, ve narince balığın üzrerine serpiştirirseniz davet menüsüne girecek kadar iddalı bir lezzeti var. Ben kalınlığı yaklaşık 1 santim kadar iki filetoyla yaptım. Daha kalın filetolarla yapacaksanız pişirme sürenizi artırmanızı öneririm. Yanına da beş dakikada brokkolili kinoa salatası yaptım. Asıl o harika bir fikir! Biraz sonra onu da yazacağım.

P1010350

Fırında Çok Kolay Limonlu Balık

600 gram beyaz etli balık filetosu

1 küçük limonun suyu

½ yemek kaşığı zeytinyağı

½ yemek kaşığı tereyağı

1 avuç ince kıyılmış maydanoz

deniz tuzu, değirmen karabiber

Fırını önceden 200 derecede ısıtın.

Fırın kabınını zeytinyağı ile yağlayın. Balıkların her iki tarafına tuz ve karabiber serpip fırın kabına yerleştirin. Üzerine limon suyunu dokun. Tereyağından leblebi büyüklüğünde parçalar koparıp balıkların üzerine aralıklı bir şekilde dizin. En son kıyılmış maydanozun yarısını da balıkların üzerine serpip fırına koyun. Fırında tüm filetolar opaklaşıp tereyağı hafif amber rengine dönünceye kadar pişirin (benimki 17 dakika sürdü). Fırından çıktıktan sonra, önce dibinde biriken suyundan kaşık kaşık alıp filetoların üzerlerine gezdirin. Geriye kalan kıyılmış maydanozları da üzerlerine serpip servis edin. İsterseniz üzerine çok az limon kabuğu rendesi de serpebilirsiniz.

Bugünlerde Brüksel’de herkes tek bir şey konuşuyor. Merhabadan önce, daha ilk göz göze gelindiğinde. ‘Çok sıcak değil mi?’ ‘Çok sıcak!’ ‘Nasıl dayanıyorsunuz?’ ‘Zor dayanıyoruz’. Bizim ilk yazımız olduğu için öncesini bilemiyorum. Ama anladığım kadarıyla bu defa sıcaklık çok fazla yükselmiş. Klima da yok evlerde. Buraya taşınırken evde klima olup olmadığını sormak söz konusu bile değildi. Asıl sorun ısınıp ısınamayacağımız olduğu için, bütün sorularımızı ona göre sormuştuk.

Neyse ben kendi önlemlerimi alıyorum. Mesela mutfakta ocaktan fırından uzak duruyorum. Gerçekten cesaretim yok ekstra bir ısıyla yüzleşmeye. Soğuk çorba ve salatadan başka bir şey yemiyorum. Menü kısıtlanınca da çeşit çeşit çorbalar, salatalar deniyorum. Fırsattan istifade!

Yaptıklarımdan en çok bu çorbayı sevdim. Bir de kimyonlu havuç çorbası var aklımda ama, tamamen çiğ havuçla değil biraz buharda pişirilmiş havuçla yapmak istediğim için havaların birazcık soğumasını bekliyorum. Bu tarif başından sonuna blenderde yapılıyor. Oradan da servis kaplarına. Evde nane yoktu, deneyemedim ama içine bir avuç taze nane de yakışabilir.

P1010338

Salatalık ve Avokadolu Soğuk Çorba

4 orta boy salatalık

1 adet avokado

1 limonun suyu

1 diş sarmısak

1 kahve kaşığı rende taze zencefil

½ yemek kaşığı zeytinyağı

½ su bardağı buz gibi su (benim yaptığım çorba bayağı kıvamlı oldu, isterseniz suyu artırabilirsiniz)

deniz tuzu

Salatakların kabuklarını soyup, iri parçalara ayırın. Avakadoyu ikiye kesip çekirdeğini çıkarın. Bir kaşık yardımıyla tüm etini kabuğundan ayırın. Tüm malzemeleri blendere koyup, prüzsüz oluncaya kadar çırpın. Kaselere koyup servis yapın. Üzerine, taze yeşil otlar, salatalık kabuğu, limon kabuğu rendesi koyabilir, zeytinyağı gezdirebilirsiniz.

Bugün kızımın okulunda bir piknik vardı. Velilerden nazikçe sağlıklı yiyecekler getimeleri istendi. Hatta bir iki defa da tekrarlandı. Ben de bunu fırsat bilip, birbirinden nefis malzelerle bir kinoa salatası yaptım. Kızım bayağı söylendi. Böyle şeyleri bana yediriyorsun, bari arkadaşlarıma yapma dedi!! Yine de planımı değiştirmeden yaptım salatayı ve götürdüm. Haklıymış, çocuklar pek fazla yemedi. Ama veliler ve öğretmenler kabin dibini sıyırdılar. Tarif de istiyorlar. Göz kararı yapmış olduğum için yazılı değildi. Biraz önce tekrar baştan düşünüp yazdım. Hazır yazılmışken Türkçe’sini de buraya koyayım dedim.

Sosu için çok fazla malzeme var, biliyorum. Çünkü sosu tam ‘damağımın doğrultusunda’ yaptım. ‘hmm biraz da bundan lazım, biraz da şundan..’ diye. İsterseniz biraz sadeleştirebilirsiniz. Mesela üç çeşit ekşi kullandım. Limon, sirke ve misket limonu. Hepsi ayrı bir lezzet kattı, ama sadece limon kullanarak sadeleştirilebilirsiniz. Zencefil ve sarmısak mutlaka kalsın derim. Baharatlardan da kimyon. Yine de bu halini inşallah denersiniz. İsli biberin tütsülü tadı, arkadan hafif hafif gelen tarçın…Yedikçe yedirtiyor. Zamanında bir Fas restoranında çalışmıştım. Büyük ihtimalle hafızamın o bölgesiden geliyor bu tarif!

P1010306

Kinoa Salatası ve Baharatlı Sosu

2 su bardağı haşlanmış kinoa

1.5 su bardağı haşlanmış nohut

1 su bardağı ince rendelenmiş havuç

1 avuç taze kişniş

2 avuç taze maydanoz

6-7 yaprak taze nane

Sos için:

1 diş ezilmiş sarmısak

1 çay kaşığı rende zencefil

1 çay kaşığı kimyon

1 çay kaşığı toz kişniş

1 çay kaşığı isli toz kırmızı biber

½ çay kaşığı tarçın

½ çay kaşığı zerdeçal

1 kahve kaşığı akçaağaç şurubu (veya bal)

½ limonun suyu

½ misket limonunun suyu

1 kahve kaşığı elma sirkesi

2 yemek kaşığı zeytinyağı

deniz tuzu

Üzeri için:

1-2 avuç pancar filizi

1 avuç kavrulmuş file badem

3-4 yaprak taze kişniş, maydanoz veya nane

Salatanın malzemelerini genişçe bir kaba koyun. Sosun tüm malzemelerini de ayrı bir kasede iyice karıştırın. Sosla salata malzemelerini karıştırıp üzerine, kavrulmuş file badem, pancar filizi ve taze kişniş (maydanoz veya nane de olur) yapraklarıyla süsleyin.

Hurma Dolma

Haziran 20, 2015

Tarif denir mi bilemedim, ama yine de yazayım dedim. Hazır her yerde hurma bolken! Hurma ve herhangi bir kuruyemişin ezmesi zaten başlıbaşına yeterli bir atıştırmalık. Muz ve kakao ilavesiyle de benim için harika bir tatlı oluyor. Bu tarifte badem ezmesi kullandım ama daha önce fındık, fıstık ve kaju ezmesiyle de yaptım. Üzerine de bazen hindistancevizi serpiyorum kakao yerine. Türkiye’deyken kuruyemiş ezmelerini evde yapıyordum. İçine seker ve bitkisel yağ eklenmemişini marketlerde bulamadığım için. Zaten çok kolay. Gücü yerinde bir mutfak robotu, kısa sürede her türlü kuruyemişi ezmeye çeviriyor. Şimdi organik ve ilavesiz ezmeler bulduğum için marketten alıyorum. Sadece arada ilginç karışımlar gelirse aklıma yine robotu çıkarıyorum.

P1010295
Hurma Dolma

6 adet iri kuru hurma

6 kahve kaşığı badem ezmesi

6 dilim muz

1 kahve kaşığı kakao

Hurmaların çekirdeklerini çıkarıp içlerine badem ezmesini doldurun. Birer dilim de muz yerleştirip üzerlerine çay süzgeçinin içine koyduğunuz bir kahve kaşığı kakaoyu serpin.

Dut Kurabiyeleri

Haziran 15, 2015

Bazı tarifler benim dünyamda devrim niteliğinde. İşte bu da öyle bir tarif. Bu kadar basit olacak, bu kadar lezzetli olacak, şeker içermeyecek, kolay pişecek, kolay saklanacak, daha bunun gibi bir sürü özelliği say say bitmeyecek! En çok böyle tarifleri verirken elim klavyeye dolaşıyor. Bir an önce duyurmak istiyorum. Eski devirde olsa yüksekçe bir yere çıkar avazım çıktığı kadar bağırarak verirdim kesin bu tarifi!

Ne zamandır gözüm üzerindeydi dut kurularının. Hem çok tatlı olduğundan, hem de robotta çekilince un kıvamına geldiğinden. Kendinden tatlı un! Tadı, kokusu da cabası. Kuru dutu Doğu Anadolu’da cevizle karıştırıp yemek yaygın zaten. Oradan başlayayım dedim. Çok basit bir yumurta ilavesi ile kurabiyelere dönüştürerek başladım işe. Açıkçası uzun uzun deneyler yaparım, en güzelini yazarım buraya diye düşünmüştüm. Yumurta beyazını kar haline geririp içine katacaktım, kabartma tozu, karbonat ekiyle kurabiye, kek, muffin yapacaktım.. Ama bu ilk tarifi öyle beğendim ki diğerleri nasıl olacak  diye bekleyemedim. Güzel olursa haberdar ederim (buradan olamasa da mutlaka Instagram hesabım doğalvekolay’dan). Lütfen deneyin! Hatta yapınca görüşlerinizi bana iletirseniz çok çok sevinirim!! IMG_1747 Dut Kurabiyeleri

1 su bardağı dut kurusu

1.5 su bardağı ceviz içi

1 yumurta

Fırını önceden 170 derecede ısıtın. Mutfak robotunda önce dutları un haline getirin. Ceviz içini ekleyip cevizin yağı çıkıncaya kadar ezmeye devam edin. Küçük bir kapta hafifçe çırptığınız yumurtayı da ceviz ve duta karıştırıp, hafif yapışkan bir hamur haline getirin. Cevizden daha ufak parçalar koparıp yuvarlayın ve pişirme kağıdı koyduğunuz fırın tepsisine dizin. Hafifçe kızarıp, üstü sertleşinceye kadar (benim fırınımda 12 dakika sürdü) pişirin. Soğuyunca servis edin. İsterseniz üstlerine tarçın serpebilirsiniz. P1010273 P1010275 P1010277 P1010283_2

Bezelye Soslu Spiral Kabak

Mayıs 29, 2015

Geçen yıl bir arkadaşımla mutfakta sohbet ediyorduk. Ben de bir yandan yemek yapıyordum. Dolapların çekmecelerini açıp kaparken, arkadaşım bir anda durdu ve çok şaşırdığını söyledi: Benim kadar yemek yapmayı seven bir insanın çok daha fazla alet edevatı olacağını tahmin edermiş! Hiç yemek yapmayan arkadaşlarının bile evlerinde olan bir çok alet bende yokmuş! Doğru. Haklı. Onu kolay açan, bunu kolay biçen, bunun üstüne yuvarlak şekil yapan pek çok şey var piyasada, bende yok! Arada hediye geliyor öyle şeyler, ama son zamanlarda az bir çabayla, mevcut mutfak aletleriyle yapabildiğim şeyler için ayrı bir alet bulundurmuyorum. Hem büyük taşınmalar esnasında o çekmeceler üstüme üstüme geldiğinden, hem de gerçekten ihtiyaç duymadığımdan. Elimle yapayım, biraz eğri büğrü olsun ama yine de fazladan bir edevat bulundurmayayım istiyorum. Hem mutfakta geçirilen süre arttıkça el becerisi ister istemez artıyor. Çekmeceden yeni bir alet çıkarıp kullanıp yıkayıp tekrar yerine koymaktansa insan ‘yapıvermenin’ özgürlüğünü yaşıyor.

Derkeeennn….. Tersine bir durumla karşılaşıverdim!! Sebzeri meyveleri alıp spiral şeritlere ayıran, basit bir mantıkla çalışan bir kesiciye karşı hafif bir saplantı geliştirdim. Bunlardan satan dükkanların önünden geçerken yan gözle bakmalar, arada hangisi iyiymiş diye internet araştırmaları yapmalar.. saplantıya dahil herşey! Sonunda ‘istemiyorum evde ıvır zıvır, tek bir şeyi yapmaya yarayan aletler’ prensibimi bu defalığına bir kenera koyup, gidip sessizce bunlardan bir tane kendime aldım!! Çocuklar gibi sevinçliyim! Evde ne varsa spiralden geçiriyorum. Yeterli gövdeye sahip her sebze meyve ‘spiralizasyon’ tehlikesi altında!! Bugün en kolayı, en malumu, kabakları kullanarak bir tarif veriyorum. Yine yemyeşil bir tarif. Hem de tam yazlık! P1010244_2 Bezelye Soslu Spiral Kabak

2 adet kabak

2 su bardağı bezelye içi

1 diş sarmısak

½ limonun suyu

2 yemek kaşığı zeytinyağı

2 avuç taze nane

tuz

Bezelyeleri tuzlu suda haşlayın. Haşlama suyundan bir bardak kenara ayırıp kalanını süzün. Bezelyelerden de yarım bardak kadarını yine kenra ayırıp, kalan bezelyeleri limon, tuz, sarmısak, nane yaprakları (bir kaç yaprağı üzerine serpmek için ayırın) ve zeytinyağı ile belenderden geçirin. Sos kıvamına gelinceye kadar azar azar haşlama suyundan ekleyin (ben çeyrek bardak kadar kullandım). Kabakları spiral yapma aleti ile doğrayıp, üzerine bezelye sosunu dökün. Son olarak ayırdığınız bezelyeleri ve birkaç yaprak taze naneyi (isterseniz biraz da zeytinyağı gezdirebilirsiniz) serpip servis edin. P1010235 P1010237

**İlgilenenler için: Ben kullandığım bu aleti internet üzerinden Amazon UK’den aldım. Oldukça hafif ve kolay temizleniyor.

Daha önce çok daha ufak, kabak soyacağı benzeri çeşidini denedim ama iyi sonuç alamadım. Hem şeritler düzgün olmuyordu, hem de alet sebzelerin suyunu çıkarıyordu.

Kahvaltıda yendi ama öğle yemeği de olur, akşam da. Hepsi bir arada. Yumuşacık polenta (öğütülmüş mısır olan ‘polenta’ nın tam karşılığı ‘mısır unu’ olmadığı için, ve ince mısır unu ile karıştırılabileceği için, polenta olarak yazmaya devam edeceğim. Türkiye’deki marketlerde de bu şekilde işlenmiş mısırı bazı markalar ‘polenta’ ismiyle paketliyorlar artık), pazardan aldığım son mantarlar ve yumurta katlarından oluşuyor. En alta sotelenmiş mantarları koydum. Ispanaklı (ya da binbir türlü başka otlu), kabaklı, sucuklu, pastırmalı çeşitleri yapılabilir. Ben 22cm çapındaki döküm tavada yaptım ama küçük küçük kaplarda tek kişilik yapılıp, her bir kaba birer yumurta kırılabilir. Öyle güzel görünüyor ki, benim fotoğraflar yine aslının hakkını yedi! P1010217 Mantarlı Mısırlı Yumurta

¾ su bardağı polenta

1.5 su bardağı süt

1.5 su bardağı su

1 yemek kaşığı tereyağı

250 gram mantar

1 diş sarmısak

1 yemek kaşığı zeytinyağı

3 yumurta

Süslemek için kıyılmış maydanoz veya taze kişnis

Fırını önceden 200 derecede ısıtın.

Geniş bir tavada, zeytinyağını ısıtın ve hafifçe ezdiğiniz tek diş sarmışağın tüm tadı zeytinyağına geçinceye kadar tavada dolaştırın. Daha sonra sarmısağı çıkarıp, ince ince doğradığınız mantarları kehribar rengi alıncaya kadar soteleyin. Mantarları fırına koyacağınız fırın kabının (tek büyük bir kaba, veya tek kişilik küçük kaplara) tabanına yayın.

Diğer taraftan bir tencerede su, süt ve bir çay kaşığı tuzu kaynatin. Tenceredeki sulu sütü bir yandan karıştırıp, diğer yandan azar azar serpiştirerek polentayı ekleyin. Karıştırmayı bırakmayın. Yaklaşık üç-dört dakika içinde polenta tüm sıvıyı çekerek muhallebi kıvamına gelecektir. Kıvamı iyice artınca ocaktan alıp, içine bir yemek kaşığı tereyeğini katın ve eriyinceye kadar karıştırın. İsterseniz bu aşamada rendelenmiş peynir de ekleyeyip karıştırabilirsiniz. Karışımı fırın kabındaki mantarların üzerine yayın.

Son olarak polentanın üzerine kıracağınız yurmurta sayısı kadar küçük çukurlar açıp, buralara yumurtaları kırın ve fırına verin (bu noktada, çok gerekli değil ama yumurtaların kurumaması için üzerlerine hafifçe süt serpmenizi tavsiye ederim). Beyazları tamamen pişip sarısı da istediğiniz kıvama gelinceye kadar (ben 12 dakika tuttum) pişirin. Fırından çıkarıp üzerine taze kıyılmış maydanoz veya taze kişniş serpip servis edin